ÇOCUKLAR İÇİN HEDEFLERİMİZ

Hakan Değirmen

9/1/20163 min oku

SEVGİLİ YUMURCAKLAR ve DEĞERLİ VELİLER;

Okul öncesi dönem insan yaşamının temelini oluşturur. Bu dönemde çocuğun sağlığı ve beslenmesi kadar, aile ortamının ona sağladığı sevgi ve şefkat de son derece önemlidir. Ancak en az bunlar kadar önemli olan bir başka nokta da, insanın gelişiminin tüm yönlerini destekleyebilecek bir sosyal ve fiziksel ortamdır. Bu dönemdeki yaşantılar onun gelecekte hayata bakış açısını da önemli ölçüde etkiler. Bu nedenle, istenen bir çocuk olarak dünyaya gelmek, yaşamın ilk yıllarında saygı-sevgi-şefkatle büyütülmek, tutarlı ve kararlı yetişkin davranışları ve zengin uyarıcılar kişinin sağlıklı bir şekilde gelişmesinin olmazsa olmaz koşullarıdır. 0-7 yaş, çocuğun gelişiminin en hızlı ve en kritik yıllarıdır. Bu yıllarda temeli atılan beden sağlığı ve kişilik yapısının, ileri yaşlarda yön değiştirmeden, daha çok aynı yönde gelişmesi şansı daha yüksektir. Uzun yıllara dayalı araştırmalarda, çocukluk yıllarında kazanılan davranışların büyük bir kısmının yetişkinlikte, bireyin kişilik yapısını, tavır, alışkanlık, inanç ve değer yargılarını biçimlendirdiği gözlenmiştir. Bu açıdan, okul öncesi dönemdeki eğitim, çocuğun ilerideki yaşamını etkileyecek önemli bir süreç olmaktadır.

Çocuğun erken çocukluk dönemindeki çeşitli gereksinimlerini karşılayabilmek, bugünkü bilimsel ve teknolojik gelişmelerin sağladığı olanaklarla artık ailenin yalnız başına başarabileceği bir konu olmaktan çıkmış durumdadır. Bu açıdan okul öncesi eğitim kurumları, çok önemli bir görev üstlenmektedirler. Bu kurumlar, çağdaş toplumun gereksinimi olan duygu ve düşüncelerini özgürce anlatabilen araştırmacı, meraklı, girişimci, üretici, karşılaştığı problemlere çözümler ve seçenekler üretebilen, kendi kendine karar verebilen, kendi haklarına ve başkalarının haklarına saygılı, sahip olduğu gücü en üst düzeyde kullanabilen, kendi kendini denetleyebilen bireyler yetiştirebilmek için ailenin en büyük desteği olmak durumundadırlar.

Çocuğun devamlı sağlık kontrolleri için çocuk doktoruna, fiziksel gelişimi ile birlikte ruhsal gelişimini ne oranda gerçekleştirdiğini belirlemek açısından ruh hekimi ,psikolog vb. uzmanlara, evde ailenin kendisine sağlayamadığı eğitim imkanlarını vermek ve düzenli bir öğretim programına başarı ile katılmaya hazırlanmak için annenin - babanın dışında eğitimcilere de ihtiyacı vardır. İşte okul öncesi eğitim kurumları, günümüzde ailelere gerekli eğitim desteğini sağlayan, yol gösteren, sorumluluklarını belirli bir ölçüde azaltabilecek temel kuruluşlar olarak çok önemli bir işlevi yerine getirmektedirler. Bir başka deyişle okul öncesi eğitim kurumları, çocuğun eğitimi konusunda aileye yardımcı olmanın yanı sıra, ailenin eğitime ilişkin sorunlarına çözüm imkanlarını bulabileceği merkezler haline dönüşmektedir.

Bütün bu bilgi ışığı paylaşımı altında sevgili anne ve babalar üstlendiğimiz bu zor görev ve sorumluluğun inanın ki bilincindeyiz. Sizlerin bize olan güveniniz ve desteğiniz olmadan bunun altından kalkmamız da mümkün değildir.

Bizler;
• Çocuklarımızın bütünlüğünü gözeterek, zihinsel, bedensel ve psikolojik gelişimlerini destekleyen eğitim vermeyi,

• Demokratik bir ortamda eğitim programımız ile çocuklarımızın kişilik özelliklerini, bağımsızlık, yaratıcılık, sorumluluk ve paylaşma duygularını geliştirmeyi, toplum kurallarını öğrenmeleri ve yerinde kullanabilmelerini sağlamayı,

• Liderlik duygusunu ve öz bakım becerilerini geliştirmeyi,• İlgi duydukları konulara kolayca konsantre oldukları gibi diğer konulara da konsantrasyon sağlamaları için motive etmeyi,

•Meraklı, aktif ve araştırmacı birer birey olmaları için yaratıcılık ve yeteneklerini desteklemeyi,

•Sağlıklı beslenmelerini,

•Hijyenik ve güvenli bir ortamda eğitim almalarını,

•Öz bakım ihtiyaçlarının giderilmesini sağlamayı,

•Evlerindeki sıcaklık ve güven duygusunu okulumuzda da yaşamalarını ve her şeyden önemlisi YUMURCAK TA MUTLU OLMALARINI HEDEFLİYORUZ .

HAKAN DEĞİRMEN

OKUL KURUCUSU